vınlamak

Turkish

Etymology

Inherited from Ottoman Turkish وكلامق.

Verb

vınlamak (third-person singular simple present ağılar)

  1. to buzz, to whizz
    Kurşun vınlayarak gidip bahçedeki ağaçlardan birine saplanmıştı.
    The bullet whizzed by the trees and hit one of them in the garden.

Conjugation
Conjugation of vınlamak

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive vınlamak
impersonal participle imperfective vınlayan
perfective vınlamış
prospective vınlayacak
personal participle non-prospective vınladığım vınladığın vınladığı vınladığımız vınladığınız vınladıkları
prospective vınlayacağım vınlayacağın vınlayacağı vınlayacağımız vınlayacağınız vınlayacakları
verbal noun vınlama
way of doing vınlayış
singular plural
1st person 2nd person 3rd person 1st person 2nd person 3rd person
ben sen o biz siz onlar
indicative present aorist vınlarım vınlarsın vınlar vınlarız vınlarsınız vınlarlar
imperfective vınlıyorum vınlıyorsun vınlıyor vınlıyoruz vınlıyorsunuz vınlıyorlar
past perfective vınladım vınladın vınladı vınladık vınladınız vınladılar
imperfective vınlıyordum vınlıyordun vınlıyordu vınlıyorduk vınlıyordunuz vınlıyorlardı
future vınlayacağım vınlayacaksın vınlayacak vınlayacağız vınlayacaksınız vınlayacaklar
inferential perfective vınlamışım vınlamışsın vınlamış vınlamışız vınlamışsınız vınlamışlar
aorist vınlarmışım vınlarmışsın vınlarmış vınlarmışız vınlarmışsınız vınlarmışlar
imperfective vınlıyormuşum vınlıyormuşsun vınlıyormuş vınlıyormuşuz vınlıyormuşsunuz vınlıyormuşlar
conditional simple vınlasam vınlasan vınlasa vınlasak vınlasanız vınlasalar
perfective vınlasaydım vınlasaydın vınlasaydı vınlasaydık vınlasaydınız vınlasaydılar
optative vınlayayım vınlayasın vınlaya vınlayalım vınlayasınız vınlayalar
progressive vınlamaktayım vınlamaktasın vınlamakta vınlamaktayız vınlamaktasınız vınlamaktalar
necessitative vınlamalıyım vınlamalısın vınlamalı vınlamalıyız vınlamalısınız vınlamalılar
imperative vınla vınlasın vınlayın vınlasınlar
Positive interrogative
singular plural
1st person 2nd person 3rd person 1st person 2nd person 3rd person
ben sen o biz siz onlar
indicative present aorist vınlar mıyım? vınlar mısın? vınlar mı? vınlar mıyız? vınlar mısınız? vınlarlar mı?
imperfective vınlıyor muyum? vınlıyor musun? vınlıyor mu? vınlıyor muyuz? vınlıyor musunuz? vınlıyorlar mı?
past perfective vınladım mı? vınladın mı? vınladı mı? vınladık mı? vınladınız mı? vınladılar mı?
imperfective vınlıyor muydum? vınlıyor muydun? vınlıyor muydu? vınlıyor muyduk? vınlıyor muydunuz? vınlıyorlar mıydı?
future vınlayacak mıyım? vınlayacak mısın? vınlayacak mı? vınlayacak mıyız? vınlayacak mısınız? vınlayacaklar mı?
inferential perfective vınlamış mıyım? vınlamış mısın? vınlamış mı? vınlamış mıyız? vınlamış mısınız? vınlamışlar mı?
aorist vınlar mıymışım? vınlar mıymışsın? vınlar mıymış? vınlar mıymışız? vınlar mıymışsınız? vınlarlar mıymış?
imperfective vınlıyor muymuşum? vınlıyor muymuşsun? vınlıyor muymuş? vınlıyor muymuşuz? vınlıyor muymuşsunuz? vınlıyorlar mıymış?
conditional simple vınlasam mı? vınlasan mı? vınlasa mı? vınlasak mı? vınlasanız mı? vınlasalar mı?
perfective vınlasa mıydım? vınlasa mıydın? vınlasa mıydı? vınlasa mıydık? vınlasa mıydınız? vınlasalar mıydı?
progressive vınlamakta mıyım? vınlamakta mısın? vınlamakta mı? vınlamakta mıyız? vınlamakta mısınız? vınlamaktalar mı?
necessitative vınlamalı mıyım? vınlamalı mısın? vınlamalı mı? vınlamalı mıyız? vınlamalı mısınız? vınlamalılar mı?
Negative declarative
infinitive vınlamamak
impersonal participle imperfective vınlamayan
perfective vınlamamış
prospective vınlamayacak
personal participle non-prospective vınlamadığım vınlamadığın vınlamadığı vınlamadığımız vınlamadığınız vınlamadıkları
prospective vınlamayacağım vınlamayacağın vınlamayacağı vınlamayacağımız vınlamayacağınız vınlamayacakları
verbal noun vınlamama
way of doing vınlamayış
singular plural
1st person 2nd person 3rd person 1st person 2nd person 3rd person
ben sen o biz siz onlar
indicative present aorist vınlamam vınlamazsın vınlamaz vınlamayız vınlamazsınız vınlamazlar
imperfective vınlamıyorum vınlamıyorsun vınlamıyor vınlamıyoruz vınlamıyorsunuz vınlamıyorlar
past perfective vınlamadım vınlamadın vınlamadı vınlamadık vınlamadınız vınlamadılar
imperfective vınlamıyordum vınlamıyordun vınlamıyordu vınlamıyorduk vınlamıyordunuz vınlamıyordular
future vınlamayacağım vınlamayacaksın vınlamayacak vınlamayacağız vınlamayacaksınız vınlamayacaklar
inferential perfective vınlamamışım vınlamamışsın vınlamamış vınlamamışız vınlamamışsınız vınlamamışlar
aorist vınlamazmışım vınlamazmışsın vınlamazmış vınlamazmışız vınlamazmışsınız vınlamazmışlar
imperfective vınlamıyormuşum vınlamıyormuşsun vınlamıyormuş vınlamıyormuşuz vınlamıyormuşsunuz vınlamıyormuşlar
conditional simple vınlamasam vınlamasan vınlamasa vınlamasak vınlamasanız vınlamasalar
perfective vınlamasaydım vınlamasaydın vınlamasaydı vınlamasaydık vınlamasaydınız vınlamasaydılar
optative vınlamayayım vınlamayasın vınlamaya vınlamayalım vınlamayasınız vınlamayalar
progressive vınlamamaktayım vınlamamaktasın vınlamamakta vınlamamaktayız vınlamamaktasınız vınlamamaktalar
necessitative vınlamamalıyım vınlamamalısın vınlamamalı vınlamamalıyız vınlamamalısınız vınlamamalılar
imperative vınlama vınlamasın vınlamayın vınlamasınlar
Negative interrogative
singular plural
1st person 2nd person 3rd person 1st person 2nd person 3rd person
ben sen o biz siz onlar
indicative present aorist vınlamaz mıyım? vınlamaz mısın? vınlamaz mı? vınlamaz mıyız? vınlamaz mısınız? vınlamazlar mı?
imperfective vınlamıyor muyum? vınlamıyor musun? vınlamıyor mu? vınlamıyor muyuz? vınlamıyor musunuz? vınlamıyorlar mı?
past perfective vınlamadım mı? vınlamadın mı? vınlamadı mı? vınlamadık mı? vınlamadınız mı? vınlamadılar mı?
imperfective vınlamıyor muydum? vınlamıyor muydun? vınlamıyor muydu? vınlamıyor muyduk? vınlamıyor muydunuz? vınlamıyorlar mıydı?
future vınlamayacak mıyım? vınlamayacak mısın? vınlamayacak mı? vınlamayacak mıyız? vınlamayacak mısınız? vınlamayacaklar mı?
inferential perfective vınlamamış mıyım? vınlamamış mısın? vınlamamış mı? vınlamamış mıyız? vınlamamış mısınız? vınlamamışlar mı?
aorist vınlamaz mıymışım? vınlamaz mıymışsın? vınlamaz mıymış? vınlamaz mıymışız? vınlamaz mıymışsınız? vınlamazlar mıymış?
imperfective vınlamıyor muymuşum? vınlamıyor muymuşsun? vınlamıyor muymuş? vınlamıyor muymuşuz? vınlamıyor muymuşsunuz? vınlamıyorlar mıymış?
conditional simple vınlamasam mı? vınlamasan mı? vınlamasa mı? vınlamasak mı? vınlamasanız mı? vınlamasalar mı?
perfective vınlamasa mıydım? vınlamasa mıydın? vınlamasa mıydı? vınlamasa mıydık? vınlamasa mıydınız? vınlamasalar mıydı?
progressive vınlamamakta mıyım? vınlamamakta mısın? vınlamamakta mı? vınlamamakta mıyız? vınlamamakta mısınız? vınlamamaktalar mı?
necessitative vınlamamalı mıyım? vınlamamalı mısın? vınlamamalı mı? vınlamamalı mıyız? vınlamamalı mısınız? vınlamamalılar mı?

Further reading
  • “vınlamak”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu
This article is issued from Wiktionary. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.